21 Temmuz 2006 - İsrail'in, 2 askerinin kaçırılmasının ardından Lübnan'a karadan ve havadan başlattığı saldırılar 10. gününe girdi. Toplam ölü sayısı yüzleri geçti ve ölümler devam ediyor. Amerikan destekli İsrail, kendisine doğrudan sivil yerleşim alanlarını seçiyor ve her hareket eden canlıyı vurmayı hedefliyor.

Ölenlerin çoğu çocuk…

7 milyon nüfuslu İsrail tüm dünyaya kafa tutuyor, herkesin gözleri önünde çocukların çığlıklarına aldırmadan direk sivillere yöneltiyor mermilerini, füzelerini. Beyrut'a, Filistin'e düşen bombalar bir hiç uğruna çoğu çocuk olan sivil insanların bedenlerini parçalıyor. Ortadoğu'da oynanan bu kirli oyunun izleyicisi olabilir miyiz? Bu duruma sessiz kalabilir miyiz

Demokrasiden, barıştan yana, insan hayatını her şeyin üstünde tutan bir tavırla bu şiddete karşı olduğumuzu haykırmalıyız. Tüm Ortadoğu'yu kana bulamaya niyetli, çokuluslu sermaye temsilcilerine, kendilerini dünyanın hakimi sayan kan emicilere gerekli tepkiyi vermeliyiz. İsrail'in ABD destekli bu saldırganlığını durdurmak için herkese çok iş düşüyor. Ankaralı hekimler olarak bu haksız ölüm karşısında yaşamı savunuyor ve neden olan herkesi bu şiddeti durdurmaya çağırıyoruz.

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu

Türk Tabipleri Biriliği'nin Hekimliğin en temel değerinin “Sağlıklı Yaşama Hakkı”nın açıkça ihlal edildiği ABD destekli İsrail saldırganlığına gösterilecek tepkilerde değerlendirilmek üzere “Bu Saldırganlığı Durdurun” başlıklı mektup /imza metni ektedir.

21 Temmuz 2006

BU SALDIRGANLIĞI DURDURUN

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği, TBMM, Dünya Tabipler Birliği, İsrail Tabipler Birliği Başkanlıkları’na

Sayın Başkan;

Bizler Lübnan, Filistin ve İsrail'in komşu kıyılarının hekimleriyiz. Sahillerimizde her gün binlerce çocuk sularla oynaşsın, her gece binlerce sevgili yıldızlara bakıp düşler kursun isteriz. Tepemizdeki gökyüzü aynıdır bizim, dillerimiz birbirine karışır, türkülerimizde birlikte halaya durulur. Kadınlarımızın elindeki kına, erkeklerimizin ellerindeki nasır aynıdır. Birimizin meydanlarından havalanan kuşu diğerleri yemler meydanlarında. Birimizin canı yandığında, hepimizin eti acır. Ve bugünlerde bir yanımız kanamaktadır.

Sayın Başkan,

Savaşa pek çok gerekçe sayabilir politikacılar. Petrol diyebilir, para diyebilir, toprak diyebilir. Ancak hangi gerekçe uykusundan bomba sesleriyle uyanan bir çocuğu ikna edebilir; evini terk edip kaçarken vurulan bir annenin bakışlarında hangi gerekçe gizlidir. Sizde bilirsiniz sayın başkan, bir çocuğun en büyük korkusu anne ve babasından ayrılma korkusudur. Kapısı kırılarak girilen bir evden götürülen babanın ardından bir çocuğun yüreği nasıl titrer, bir bebeğin açlık çığlıkları hangi rakamların, hesapların arasında yankılanır. Her insanın suya ihtiyacı vardır sayın başkan, her annenin çocuğunu doyuncaya dek emzirmeye. Sokaklarında kentin özgürce yürümeye, gecelerinde uykuya dalmaya. Oysa farkında mısınız sayın başkan, şimdi insanlar yerin yedi kat altında bir sığınak bulma telaşında.

Sayın Başkan,

Komşusu açken tok yatılmaz buralarda, komşunun evine ateş düşmüşken huzur bulunmaz. İnsanlık yok olurken barut kokusunda, kan pıhtısında, dipçik ucunda, susarak insan olunmaz. İşte bu nedenle sesleniyoruz size. Ağlayan bir çocuğa haklı bir gerekçe bulun diye. Bilin ki söyleyeceğiniz hiçbir gerekçenin inandırıcılığı yoktur oyun arkadaşı öldürülen bir çocuğun gözünde.

Sayın Başkan,

Aynı rüzgâr tozlar çiçeklerimizi bizim, aynı tohumla yeşillenir sıcak kumlar. Arada tel örgüler, duvarlar olmasa aynı oyuna ebe olur çocuklar. Aynı binaya harç koyar erkekler, aynı ninniyi söyler kadınlar. Arada silaha mermi yaptığınız gerekçeleriniz olmasa aynı sofraya oturur bütün insanlar. İşte bu nedenle sayın başkan uçaklar bombalarken trafoları, köprüleri, barajları, yolları, binaları lütfen bir kez daha düşünün 'savaşın haklı gerekçesi ne' diye. Ama unutmayın yanıtınızı milyonlarca çocuk dinliyor. Sınırın hem o yanında hem bu yanında.

Sayın Başkan,

İsrail’in ABD destekli bu saldırganlığını durdurun. Politikacıların, askerlerin, savaş çığırtkanlarının önüne set çekin. Hekimlerin, ölüm karşısında yaşamı savunan talebine karşılık verin.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ