Virüs nedir? Virüs genetik materyal, protein ve kabuktan oluşur. Başka bir canlının hücrelerine yerleşerek çoğalabilir. İnsanların ve hayvanların vücudunda sayısız virüs yaşar ve barındıkları bedeni hasta etmezler. Eğer başka bir canlıya geçerlerse antijen transferi yaparak yeni karakter kazanır ve o canlının vücudunda yaşamaya uygun hale gelirler. Ancak bu dönüşüm yeni ev sahibi için kötü sonuçlanabilir.
1918’de kümes hayvanlarından domuzlara ve oradan da insanlara geçen H1N1 virüsü İspanyol Gribi’ne dönüştü ve 50 milyon insanın ölümüne sebep oldu.
İlk defa 1976’da Kongo’da meyve yarasalarından insanlara geçen virüsle ortaya çıkan Ebola, Afrika’da 4 bin kişiyi öldürdü.
2003 yılında dünyada 8 bin insanın ölümüne neden olan SARS virüsü yarasadan misk kedisine oradan da insanlara geçti.
2012 yılında Suudi Arabistan’da develerden insanlara geçen virüs MERS hastalığına dönüştü
HIV virüsü Afrika’da şempanzelerden insanlara geçti ve dönüştüğü AIDS hastalığı 1980’lerden beri insanlığı etkiliyor.
Koronavirüs COVID 19’un Çin’in Wuhan şehrinde bir hayvan pazarında ortaya çıkıp yayıldığı düşünülüyor. Hastalığa ilk yakalananlar bu pazarda çalışan bir kadın ve pazardan sıklıkla alışveriş yapan bir erkek. Yapılan araştırmalar, COVID 19’un SARS virüsüne yüzde 85 oranında benzediğini gösterdi. COVID 19’a dönüşen virüs, yarasalardan aynı bölgede yaşayan pangolinlere oradan da insanlara geçti. Aralık 2019 da COVID 19 Çin’de yayılmaya başladı ve diğer ülkelere geçerek bütün dünyayı etkileyen bir salgına dönüştü.
Hastalık, damlacık ve yakın temas ile bulaşır. Şiddetli akut solunum sendromuna neden olur. COVID 19 ellerden yüze geçip burun ve ağızdan vücudun içine doğru yol alarak iç organları hedefler. İlk yerleştiği yer ise akciğerler. Hücrelere genetik materyalini bırakarak dönüşümü başlatır. Kuluçka dönemi sona erdiğinde Koronavirüs ile dolan hücre eriyerek çoğalan virüsleri diğer hücrelere saldırması için serbest bırakır. COVID 19’u tehlikeli yapan en önemli noktalardan biri bağışıklık sistemini vücuda karşı kullanabilmesi. Virüs kapan bağışıklık sistemi hücreleri, sağlıklı hücrelere saldırmaya ya da kendilerini öldürmeleri için emir vermeye başlar. Böylece akciğerler yüksek oranda hasar alır. Çoğu vakada bağışıklık sistemi kontrolü ele alır ve virüsü yenmeyi başarır. Ancak böyle bir virüs saldırısı kronik rahatsızlığı olanlarda, bağışıklık sistemi düşük olanlarda ve yaşlılarda ölümcül sonuçlara neden olabilir. Yüksek ateş, öksürük, nefes almakta zorluk ile başlayan şikayetler zatürreye evrilir, solunum yetmezliği sonucu hasta solunum cihazı olmadan nefes alamamaya başlar.
Koronavirüs’ün hızlı yayılmasının en önemli sebebi insan vücudunda kuluçka döneminin uzun olması. Yaklaşık 14 günü bulan bu süre içerisinde hasta olduğunu fark etmeyen kişi virüsü diğer kişilere de bulaştırır. Zincirleme şekilde devam eden bulaşma, 1 kişinin 1000 kişiyi hasta edebildiği yüksek oranlı bir istatistik ortaya çıkarır.
Hastalığın hızlı yayılmasını önlemek çok önemli. Aynı anda çok fazla hastanın olması sağlık sisteminin yetersiz kalmasına ve çökmesine neden olur.
Yetersiz sağlık çalışanı, yetersiz solunum cihazı, yetersiz ekipman
Sonuç: Kimin yaşayıp kimin ölüme terk edileceğine karar vermek zorunda kalmak
Bu korkunç kararlar, yüksek oranlı ölüm ve salgının yarattığı kaos insanlar ve ülkeler için maddi ve manevi yıkım getirir.
Salgının yavaş yayılması ise hasta olan kişilere iyileşecek zaman tanır ve yeni hastalananlara sağlık desteği için yer açar.
Hastalanmamak, olabildiğince geç hastalanmak ve diğer insanları hasta etmemek salgınla savaşmakta çok önemli. Salgının yavaş ilerlemesi Koronavirüs’e aşı bulmaya çalışan bilim insanlarına da vakit kazandıracak.
Ellerinizi sık sık sabunla yıkayın
Sabun yoksa kolonya veya dezenfektan kullanın
İyi beslenip spor yaparak bağışıklık sisteminizi güçlendirin
Sosyal mesafenizi koruyun
Eğer mümkünse kendinizi evinizde karantinaya alın
Kendimiz, sevdiklerimiz, ülkemiz ve dünyamız için #evdekaltürkiye
Her dönemde olduğu gibi yine #birliktebaşaracağız